Yerçekimine Meydan Okuyan Mimari Harikası: Heaven & Hell Relaxation

İtalya Dolomitlerinin kalbinde yer alan Alpin Panorama Hotel Hubertus, hem candan misafirperverliği hem de tabiatla bütünleşen mimarisi ile yıllardır sınırları zorlayan bir huzur mabedi…

Diğer çekici özelliklerinden biri ise hiç kuşkusuz, olağanüstü tasarımı ve çarpıcı manzarasıyla kelimenin tam anlamıyla ufukları tersyüz eden ‘Hub of Huts’, nam-ı diğer ‘Heaven & Hell’ rahatlama alanı...Öyle ki tıpkı sonsuzluğa uzanan Sky Pool gibi otelin yerçekimine meydan okuyan bu “wellbeing” vahası da ruhani gökyüzü ve heybetli dağlar arasında süzülen ikonik yapısıyla bölgede türünün tek örneği.

İnsan ile doğa arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran bu muazzam merkezin mimari özelliklerini sizin için inceledik.

Tabiatın Misafirperverlikle Buluşması  

Alpin Panorama Hotel Hubertus, Güney Tirol bölgesindeki Dolomit sıradağlarının muhteşem manzarasına uzanan Olang kasabasında yer alıyor. Bir zamanlar küçük bir konukevi olan aile işletmesi otel, şimdi zamansız huzuru macera ve sağlıklı yaşamla birleştiren sofistike bir destinasyon… Bölgesinin enerjisini manzarasına almaktan öteye taşıyarak bir nevi içselleştiren otel, devasa Alpenreych Park ve Spa alanında konuklarıyla buluşturduğu wellbeing olanakları, geniş bakım yelpazesi ve yürüyüş, dağcılık gibi doğa aktiviteleri ile her açısında tabiatın iyileştirici gücünü bizlere hatırlatmaya adanmakta. 

Genel Mimari

Otelin zaman içinde eklentilerle zenginleşen siması, “eski ve yeninin” tabiat ve konfor motifinde kavuşmasına dayanmakta. Mekânın büyük pencerelerle taçlanan dış cephesi de dağların topografisini takip eden kavisli bir dinamiğe sahip. Temeli desteklemek adına yapının her yanını saran kabuğu soyulmuş karaçam ağaçlarının doğal enerjisi, manzarayla yeşil bir ahenk yaratan geniş teras bahçesiyle birleşiyor. 

İç mekanlar ise ahşap, taş ve cam gibi doğal elementlerin desteğiyle geleneksel ve çağdaş tarzı buluşturarak seçkin bir dağ evi ambiyansı yaratmakta. Taş şöminelerle çevrili ve oyuklu ahşap tavanlı Lounge ve minik cam kürelerle aydınlatılan merdivenler bunun en güzel emsallerinden... Karaçam gövdeleri konuk odalarının içinde de belirerek binanın dingin akışını destekliyor. Renk düzeni ise ahşap zeminler ile çıplak kirişlerin sıcak paletini mobilya ve tekstil dokusunun soğuk toprak tonlarıyla tamamlayarak Dolomitlerin her mevsim büyüleyici güzelliğini yansıtıyor.

Ufuklarda Süzülmek: Sky Pool

Güney Tirol’de benzeri olmayan Sky Pool, 2016 yılında yer ve gök arasında asılı duran bir kaya imgesiyle projeye hayat veren ödüllü mimarlık ve tasarım stüdyosu Noa*’nın (Network of Architecture) eserlerinden. 12 metre yüksekliği ve 25 metrelik uzunluğu ile adeta ufuklara dokunan sonsuzluk havuzu, zemindeki pencerelerle de konuklara Alp çayırlarının üzerinde süzülmenin özgürleştirici deneyimini yaşatıyor. Dağ suyundan beslenen havuz, tüm yıl boyunca 33°C’ye kadar ısıtılarak doğayla her mevsim birlikteliğin keyfini vadediyor.

Uhrevi bir Dinginlik: Heaven & Hell Relaxation 

Heaven & Hell, Noa* stüdyosuna Sky Pool’u dahi gölgede bırakabilecek bir “zen tapınağı” tasarlama görevi verilmesiyle vücut bulan bir mimari harikası. Meydan okumayı kabul eden mimarlar, bölgenin nefes kesici manzarasından esinlenip ufuk çizgisiyle ve perspektiflerle oynayan bir wellness konsepti yarattılar. 

‘Hub of Huts’ adıyla da bilinen bu dinginlik vahası, kabuksuz karaçam ağacıyla kaplı iki çelik kolonun desteğiyle 15 metre yüksekte süzülmekte. Sky Pool’a paralel konumlanan havai minimal kule, otele panoramik dinlenme salonundan zarif bir asma köprüyle bağlanıyor. Alanın iki katı da Alplerin kültürel dağ evlerini anımsatan “kulübelerle” bezeliyken alt kattaki yapılanma eşsizliği bir adım öteye taşıyor: Burada kulübeler, büyüleyici Pragser Wildsee gölünden akseden Dolomit zirveleri misali yerçekimi kanunlarını alaşağı eden biçimde tersine yükselmekte.

Spa & Wellbeing evreninin değerli açılarından “dinlenme” ve “rahatlama” konseptlerini farklı perspektiflerden bölümlerine yansıtan benzersiz alanın ‘Heaven’ katı, konuklara ferahlatıcı bir dinginlik hissi aşılamaya odaklı. Bu kısımda, ideal sıcaklığıyla bedeni ve ruhu nazikçe okşayan, uzanıp mavinin eşsiz tonlarının tadını çıkarmamıza ya da oturup doğanın dinamik renklerini izlememize olanak tanıyan iki jakuzi ile panoramik manzaralı duşlar bulunuyor. ‘Hell’ katı ise bizi adeta dünyanın merkezine taşırmışçasına ısınan, daha samimi bir surete sahip. İki saunası ve serinlemek isteyenler için bir buz odası bulunan bu katın en cazip noktası ise şüphesiz tüm çevreyi 360° açıyla sergileyen korunaklı havuzu...

Her bir köşesi farklı bir cepheye bakan alanın renk ve malzeme seçimi de bölgeyle muntazam bir uyum içinde. Kahverengi alüminyum paneller, açık bej seramikler ve beyaz meşe parke gibi detayları içeren topraksı malzeme paleti cam duvarlar ve ahşap plakalarla çerçevelenirken, köprüyü ve katları birbirine bağlayan gri çelik yapı ise Dolomitlerin üçgen kayalıklarıyla simetrik bir görünüm yaratıyor. 

Alplerden Esinlenen Spa Alanı: Alpenreych Spa

7.000 m2’lik Alpenreych Park’ta yer alan kapsamlı Alpenreych Spa, diğer alanlardaki gibi Dolomitlerin doğal elementlerini bir araya getiren dingin bir tasarıma sahip. Sky Pool alanına ek olarak, Dolomitlerin manzarasını optik sanatla buluşturan kapalı duyusal havuz, açık hava panoramik havuz, açık tuzlu su havuzu, dinlenme havuzu ve jakuzi gibi altı farklı ısıtılmış havuz içeren alanda, aynı zamanda dolomit mağara buhar banyosu, panoramik alp saunası gibi farklı temalarıyla öne çıkan açık ve kapalı yedi sauna bulunuyor. Bireysel veya toplu dinlenme imkanı veren rahatlama alanları ise, içeride ahşap detaylarıyla dışarıda ise ateş çukuru ve taşlı yapılarla şekillenen, kendine has karakterlere sahip.

Spa’nın bakım yelpazesi de oldukça zengin… Hubertus’e ve Belvita Leading Wellnesshotels Südtirol’e ait imza bakımların yanı sıra Babor ve Team Dr Joseph ürünlerinin kullanıldığı son teknoloji uygulamaların öne çıktığı alan, ayrıca Mukabhyanga ve Upanaha Sveda gibi özgün Ayurvedik masajları, hamilelere uygun terapileri ve gençlere özel bakımları (Children’s Dreams) da konuklarıyla buluşturuyor. 

Doğayla Uyumlu Olanaklar

Doğa, otelin mutfağında da öncü bir rol oynamakta. Uluslararası mutfak, Güney Tirol geleneğini Akdeniz mutfağının hafifliğiyle birleştiren eşsiz mutfak kreasyonlarının temelini oluşturmakta. Biri ‘Stuben’ içeren gurme restoranlar, konukları her gün yeni maceralar için dışarıya çağıran muhteşem dağ manzarası eşliğinde yemeği duyumsal bir lezzet deneyimine dönüştürüyor. 

Otelin konumu, her mevsim doğayla bir araya gelmek isteyenler için ideal aktivitelere ortam hazırlıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Dolomitler'in engebeli kayalıkları ve Pustertal vadisinin eşsiz ormanlık arazisi, hem dingin orman banyosu yürüyüşleri hem de halatlı dağ tırmanışı, bisiklet, kayak, kar motosikleti gibi aktivitelere ev sahipliği yapıyor. 

Sürdürülebilirlik 

Hubertus, hasarlı odunların kullanıldığı kendi yonga tesisine ve fotovoltaik enerji sistemine sahip olmasıyla enerji üretimini ve havuz ısıtmasını bağımsızca ve CO2 nötr şekilde sağlamayı başaran bir alan… Dağların doğal kaynak suyunu kullandığı havuzlar için ise yine kendine ait bir arıtma tesisi bulunuyor. 

Otel, enerjinin yanı sıra mutfak ve aktivitelerde de tabiatı ön planda tutuyor. Yiyecekler doğrudan yerel çiftçilerden taze olarak temin edilirken, kayak ve yürüyüş gibi doğa aktiviteleri de merkezin kendi otobüsüyle rehber eşliğinde organize ediliyor. Otel hayvansever niteliği ile de oldukça popüler… Alanın benzersiz huzurunu evcil hayvanıyla birlikte deneyimlemek isteyen spa severlere bizden söylemesi!

Kısacası, Alpin Panorama Hotel Hubertus, benzersiz mimarisinde uhrevi ve dünyevi enerjileri buluşturan Heaven & Hell dinlenme alanı, Alpenreych Spa ve kendimizi dengelemeye yönelik şifa olanakları ile bize alışılmışın ötesinde deneyimler vadeden, bambaşka bir diyar...Spa & Wellbeing yolculukları için listeye alınmaya değer olduğunu düşünüyoruz.

Spa evreninin değerli dinamiklerinden mimari ve tasarıma dair diğer yazılarımızda buluşmak üzere…

Fotoğraflar: https://alexfilz.com/