Spa & Wellbeing

Dosha Nedir?

25.08.2022

Ayurveda’ya biraz olsun ilginiz varsa Dosha ifadesine mutlaka denk gelmişsinizdir.Beş bin yıldan eski bir tarihe sahip olan Ayurveda; beslenme şeklimizden yaşam tarzımıza, egzersizden bitkisel tedavilere kadar, fiziksel, ruhsal ve zihinsel sağlığımızı bütünsel şekilde korumamıza ve iyileşmemize yönelik tüm önermelerinde, odağına Doshalarımızı almakta.

Peki Dosha tam olarak nedir ve neyi ifade eder? Bu yazımızda, Ayurveda’nın ayrılmaz kavramlarından Dosha ifadesine ve dayanağına dair sizleri biraz olsun aydınlatalım istedik…

Dosha’nın Tanımı

Dosha ifadesi aslında Sanskritçe’de “hata”, “kusur” veya “sorunlara neden olabilecek” anlamına geliyor. Ayurveda’yı açıklayan kadim yazıtlardan Caraka-Samhitā’da da Dosha, hastalığa neden olabilecek dengesizlikler olarak ifade ediliyor. 

O halde Ayurveda neden sağlığımızı korumada ve iyileştirmede Dosha’yı odağına alıyor, diye sorabilirsiniz. Bunu basitçe şöyle açıklayabiliriz: 

Ayurveda felsefesine göre Dosha, vücut tipimizi ve kişisel yapımızı belirleyen ve yönlendiren enerji modelleri bütünlemesi. Ve temel kaynağını, Prakti’yi (insan) ve evrendeki diğer tüm canlı ve cansız varlıkları meydana getiren şu beş elementten alıyor: uzay/eter (aakash), hava (vayu), su (jala), ateş (teja) ve toprak (prithvi). 


İlk element, sesin tanmatrasından - boşluktaki ince ve hareketli ses titreşimlerinden- meydana gelen, eterdir. O yüzden eter, uzay yani hiçliğin ve boşluğun özü olarak tanımlanıyor. Zamanla bu hareketli titreşimler hava elementini yaratıyor; hava da sürtünme yoluyla ateş elementini ortaya çıkarıyor. Ateş çevresini yakıp erittikçe çözünmeler oluyor ve su elementi açığa çıkıyor. Suyun akış ve dinginlikleri, dipteki çökeltileri ortaya çıkarınca da toprak elementi oluşmuş oluyor. 

Prana (hayat) bedenimize girdiğinde bu elementlerin her biri farklı oranlarda bünyemizde tezahür ediyor. Fakat hiçbiri, tek başına Prana’yı bedenimizde tutmak için yeterli güce ve niteliklere (Guna) sahip değil. Örneğin sıcak, keskin ve hafif Gunalara sahip ateş; veya kuru, ince ve soğuk Gunalara sahip hava ya da sıvı, ağır ve kaygan Gunalara sahip su elementi, tek başına hem duyularımızı, hem kan dolaşımımızı, hem zihnimizi kısaca tüm hayati fonksiyonlarımızı kontrol etmeye yetemez. Dolayısıyla bu elementler fizyolojik işlevlerimiz, duygu ve düşüncelerimiz dahil tüm yaşamsal süreçlerimizi yönetmek ve yürütebilmek üzere bir araya geliyorlar ve bedenimizde üç biyo-enerji modelini -Tridosha- meydana getiriyorlar. Ve bu üç enerji modeline Ayurveda’da Vata, Pitta ve Kapha doshalar deniyor:

  • Vata Dosha uzay ve hava elementlerinden oluşuyor ve bedenimizdeki her türlü harekete güç veriyor. Pitta ve Kapha doshalarına hareket verdiği için Vata Dosha’ya “Doshaların Kralı” da denmekte. 
  • Pitta Dosha ateş ve su elementinden meydana geliyor ve sindirim ile metabolizmamızın enerjisini yönetiyor. İnce bağırsaklar, mide, karaciğer, dalak, pankreas, kan ve gözlerde bulunduğuna inanılan Pitta dosha, dolaşım yollarımızdaki dönüşüm süreçlerini kontrol ederek bedenimize ısı ve enerji sağlıyor. 
  • Kapha Dosha, toprak ve su elementlerinin kombinasyonundan ortaya çıkıyor ve düzgün işleyişi için bedenimize yapı ve yağlama enerjisini temin ediyor. Eklemlerimizi yağlayarak enerji depolamamıza ve dokularımıza nem ve hacim kazandırmaya yardımcı oluyor. 

Tridoshas, yani Vata, Pitta ve Kapha dosha hepimizde bu şekilde ortaya çıkıyor; ancak farklı oranlarda ve kendine has bir denge oluşturarak. Bizleri tek kalıptan uzaklaştırıp eşsiz ve özgün benliğimizi yaratan da işte bu farklılık. 

Ve Ayurveda kapsamında her birimizde kişisel yapımızı (Prakriti) oluşturan Dosha baskınlıkları da farklı. Örneğin birinizde yalnızca Vata dosha baskınken, diğerinizde Pitta ve Kapha birlikte baskın olabiliyor. İşte Ayurveda, fiziksel yapımızdan beslenmemize, yaşamımızın evrelerinden hastalıklarımıza kadar her şey, bu baskın Dosha enerjimize ve Doshalarımızın bize özgü oranlarıyla bir araya gelen enerji dengemize göre temelini buluyor.


Bu bağlamda sağlık ve hastalık durumlarımız, Doshalarımızın dengede olup olmadıkları ile sebep-sonuçsal bir ilişkiyle bağlı. Öyle ki Doshalarımız dengede olduğu sürece vücudumuz normal işlevinde, yani sağlıklı oluyor. Fakat mevsim değişiklikleri, günün saatleri, sindirim düzeni gibi çevresel ve bünyesel değişkenlere bağlı olarak dosha dengemizi -olağan (prakrita) ya da olağan dışı (vaikruta) şekilde- kaybedersek bedensel, zihinsel ve ruhsal açılardan hastalıklara maruz kalabiliyoruz. Örneğin Pitta’nın günün öğlen vakitlerinde artış gösterip, akşama doğru Kapha’nın öne çıkmasıyla gerilemesi gibi. Ya da Vata’nın olağan olarak yağmurlu mevsimlerde dalgalanması ya da olağan dışı şekilde (Kapha dengesinin normal bozulma dönemi olan) ilkbaharda dengesini kaybetme eğilimi göstermesi gibi. Dosha’nın “sorunlara neden olma” kabiliyeti de işte buradan geliyor. 

Kısaca Vata, Pitta ve Kapha’dan oluşan Doshaları, Ayurveda felsefesine göre dengelerini kaybetme eğilimleri ile hayatımızın her aşamasında sağlıklı olma ve olmama durumlarımızı belirleyen temel enerjiler olarak tanımlayabiliriz. 

Doshamız dengesini kaybettiğinde ne yapmalı derseniz, Ayurveda’nın yanıtı burada da Siz’e işaret ediyor. ‘Kendini bilen insanın kendini iyileştirebileceği’ felsefesini esas alan bu kadim bilime göre, baskın Doshanız ve/veya Dosha dengeniz bozulduğunda ya da bozulma meyili gösterdiğinde öncelikle yapmanız gereken beslenme diyeti, uygun meditatif ve yogik egzersizler ve şifalı Ayurvedik bitkiler gibi ilgili Dosha’yı dengeleyici bir yaşam tarzı uyarlamasına gitmek. Tabi bunun için de her şeyden önce dosha tipinizi keşfetmeniz gerekiyor. Bu bakımdan fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığınızın bugünü ve geleceği için baskın olan doshanızı/doshalarınızı; diğer bir deyişle Ayurvedik Dosha tipinizi daha iyi anlamak için 'Hangi Ayurvedik Dosha Beden Tipisiniz' yazımıza göz atabilirsiniz.

Sağlığınıza her açıdan bütünsel olarak, sevgi ve şefkatle yaklaşmanız dileğiyle…

Benzer Yazılara Göz Atın

Yenilikleri Kaçırmayın

Spatopia'nın güncel Spa & Wellbeing içeriklerinden haberdar olmak için kaydolun.