Bakım & Terapi

Zihinsel Sağlığımız İçin Öne Çıkan Masaj Terapileri

25.12.2022

Beden, zihin, ruh... Kendimizin sağlıklı, dengeli ve merkezlenmiş olmasını sağlayan, birbirinden ayrılmaz bir etkileşimle bütünleşmiş üç temel açımız… Şifa yöntemlerinin en eski formlarından biri olan masaj, kadim zamanlardan bu yana birçok hekim, şifacı ve filozof tarafından gerçek esenliğin bir elçisi sayılmakta

Evet, ilk bakışta dokularımızı rahatlatan fiziksel bir destekçiden ibaret gibi görünebilir. Fakat daha derine indiğimizde masajın yalnızca bedenimizi tazelemekle kalmayıp, ruhumuzu ve zihnimizi bedensel varlığımızla bağlantı kurmasını sağlayan, denge ile sağlıklı kalmamızı kolaylaştıran bir terapi olduğunu anlayabiliriz. Ve aslında, yaşam yolculuğumuzda özümüze yaklaşmamıza vesile olan çok yönlü eşlikçilerimizden…

Bu yazımızda, masaj terapilerinin zihinsel, ruhsal faydalarına ve mental sağlığımızı koruyarak esenliğe yaklaşmamıza katkı sunan terapötik masaj türlerine değiniyoruz.

Masaj Terapilerinin Ruhsal ve Zihinsel Sağlığımıza Katkıları

Şüphesiz masajın en büyük faydalarından biri vücudumuza sağladığı ağrı ve stres giderici etkileridir, ancak duygusal ve zihinsel benliğimize katkıları da yadsınamaz…

Açılarımızla Bağlantımızı Güçlendirir

Ruhsal ve zihinsel sağlığa kavuşmak için özümüzle bağlantı kurmamız gerekir ki bunun yolu, önce fiziksel yapımızla ilişki kurmaktan geçer. Peki fiziksel yapımızla nasıl sağlıklı bir ilişki kurabiliriz? Bir kere bedenimizde rahatlamak ve anın bilincine varmak büyük önem arz etmekte.

Bedenimiz, duyularımızla hayatı algılama şeklimizi, duygusal yansımalarıyla harmanlayıp özümseme eğilimindedir. Bazen iç ve dış dünyamızda deneyimlediklerimiz, çözüme giden potansiyelleri görmemizi engelleyebilir. Şimdiki zamanın gerçekliğini bulanıklaştırabilir. Zihnimiz çözüme değil, soruna odaklandıkça bedenimiz de gerilim ve ağrılar yaşar ve rahatlık hissinden gittikçe uzaklaşır. Bunun günümüzdeki en somut ve yaygın örneği strestir. 


Burada biraz bilime girelim… Stres bünyemizde biriktikçe beynimiz sistem ve işlevlerimizin “savaş ya da kaç!” tepkisinden çıkmasını engeller. Kas ve sinirlerimiz gergin, nefesimiz daralmış, kan basıncımız yüksek ve dolaşımlarımız yavaş kalır. Stres hormonu olarak anılan kortizol seviyelerimiz giderek yükselir. Ve gevşeyip rahatlamamıza vesile olan mutluluk hormonlarımız faaliyeti tamamen durdurur. Bir yandan biriken stresimizle yoğun ama karmaşık bir enerji açığa çıkarken, öte yandan bu enerjiyi tüketmeye mecal bulamayacak kadar isteksiz ve bitkin hissederiz. Bu da, benliğimizde zamanla anksiyete ve depresyona yol açabilir. 

Deneyimli bir masaj terapistinin rehberliğinde masaj, terapötik dokunuşlarla duyularımızı sakinleştirerek nerede ve hangi anda olduğumuzu hatırlamamızı sağlar. Bir yandan dokularımızı rahatlatırken diğer yandan nefesimize bağlanarak onu duyarlı bir farkındalıkla yavaşlatmamıza katkı sağlar. Biriken enerjimizi boşluğa değil, çözüm arayan sorulara olumlu bir bakış açısıyla odaklamamıza yardım eder. Ayrıca sinir sistemimizin düzenlenmesine, kan basıncımızın ve stres hormon seviyemizin düşmesine de vesile olur. Öyle ki Uluslararası Nörobilim Dergisi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre masaj terapisi, kortizol seviyelerimizi ortalama %31 seviyesinde düşürürken, en az aynı seviyede seratonin ve dopamin salgımızı yükseltiyor. (Masaj esnasında bedenimizde neler olduğunu daha detaylı bilmek isterseniz “Masaj Esnasında Bedeninizde Ne Olur?” adlı yazımıza da göz atabilirsiniz.)

Bedenimizin stresten uzaklaşıp ana dönmesiyle fiziksel gerilime hapsolmuş düşünce ve duygularımız serbest kalır. Zihnimiz berraklaşırken aklımıza takılan sorunlara yaklaşımımız dönüşmeye başlar. Kaygılarımızın azalmasıyla ruhumuz sevgiye yaklaşır ve zihin-beden-ruh dengemiz tekrar güç kazanır.  

Öz Sevgimizi Pekiştirir

Masajın bize en yüzeysel gelen dokunsal teması, aslında mental yapımızı en çok iyileştirebilen özelliklerinden... 

Dokunuş, tarihin belki de en eski şifa yöntemleri arasında. Sevdiğimiz birini üzgün gördüğümüzde istemsizce ona sarılmak isteriz. Cesaret vermek istediğimizde ellerini, omuzlarını sıkarız. Dokunma, genetik yapımızda var olan, en insani ve bağlayıcı yaklaşımdır… 

Şimdi bu güven verici, şefkatli dokunuşların size yansıdığını düşünün. Masaj, insan dokunuşunun bu empatik gücünü sadece rahatlamamıza ve iyi hissetmemize adar. Kendimizi terapistimizin ellerine bırakırken özümüze yansıyan sevgi duygusuyla (bu duygu, bedenimizde “kucaklaşma hormonu” olarak anılan oksitosin seviyelerimizi de yükseltir) kendimizi daha güvende ve önemseniyor hissederiz. Buna sakinleştirici kokular, canlı bitkiler ve rahatlatıcı ezgilerin eşlik ettiği dingin ambiyansın da eklendiğini düşünürsek, doğaya ve yaşama karşı sevgi hissiyatımız pekişir, bu da bize aynı pozitif enerjiyle huzurlu bir geri dönüş vadeder.

Öz sevgimizin kendimizi olduğumuz gibi görüp kabul etmeyle de derinden bir bağlantısı vardır ki bu da masajın katkılarından bir diğeridir. 


Ruhsal ve zihinsel rahatsızlıklarımız, çevremizi olduğu kadar kendimizi de yargılamamıza neden olur. Beklentilerimize erişemeyince kendimizi bedenen ve ruhen suçlamaya, kendimizden uzaklaşmaya başlarız. Terapötik bir masaj ise kendimizi güçlü ve güçsüz tüm yönlerimizle görmemize ayna tutar. Masajda hiç tanımadığımız bir yabancıya narince bedenimizi emanet ederiz. Ve sonucunda o yabancının bizi olduğumuz gibi kabul ettiğini ve benliğimize ilgi ve şefkatten başka bir şey sunmadığını görürüz. Bu, bedenimizi ruhumuza empoze edilen kompleks mercekten değil, gönül gözümüzle olduğu gibi görmemize de yardım eder. 

Rahatlatıcı bir masaj, meditasyona benzer. Kendimizi güven veren dokunuşlar altında ana odaklayıp zihnimizin arınmasına izin verdiğimizde, içimize dönüp kendimize yansıttığımız ne varsa netlikle görebiliriz. Bedenimize ve ruhumuza hak ettiğimiz sevgi ve saygıyı gösterme cesaretini daha derinden hisseder, gerçek potansiyel ve gücümüzün daha bilincinde oluruz. Bu da içimizdeki depresif duygulardan geri çekilip, duygusal şifaya yaklaşmamıza vesile olur. 

2010 yılında Washington Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma da, rahatlatıcı bir masaj sonrasında gerginlik, korku ve özgüven eksikliği gibi yaygın anksiyete semptomlarında %50 oranında azalma yaşayabildiğimizi göstermekte.

Masaj, bize kendimizi olduğumuz gibi kabul ve takdir etme, bütünsel olarak rahatlayıp özümüze alan açma fırsatı sunar. Bizi telaş ve kaygı duymadan, yargısız ve beklentisizce kendimizle bütünleşmeye teşvik eder. 

Daha önce de belirtmiştik ama tekrar vurgulayalım… Masaj tek deneyimde mükemmel sonuçlar alacağımız bir “mucize” değildir. Tek bir masaj seansı, kendimizle hemen bağlantı kurup içimizdeki iyileştirici güce kavuşmamızı sağlamayabilir. Başta belki sadece fiziksel düzeyde katkılarını gözlemleyeceğimiz masajın, düzenli bir ritüele dönüştüğünde derinliklerimize inip zihinsel ve ruhsal açılarımızla bağlantı kurmamıza ve duygusal sıkışmaları serbest bırakmamıza yardım ettiğini deneyimleyebiliriz. Ancak bu etkilerin seviyesi bile, içimizle, bedenimizle ve doğayla olan ilişkimizin derinliğine ve özgün niteliklerimize bağlı olarak değişebilir.

Zihinsel Sağlığımız için Öne Çıkan Bazı Masaj Terapileri

İsveç Masajı: İsveç masajı, nazik ve rahatlatıcı yaklaşımıyla özellikle stresle mücadelede en sık tercih ettiğimiz masaj terapilerinden. Masaj yağı eşliğinde cildimizin en üst yüzeydeki kas katmanına uzun yumuşak vuruşlar, yoğurma ve dairesel hareketler uygulanır. Yumuşak ve nazik dokunuşlarla benliğimize kısa sürede güven ve rahatlama aşılayabildiğinden zihinsel ve ruhsal sağlığımıza yüksek katkılar sağlayabilir.  

Aromaterapi Masajı: Aromaterapi masajı, ihtiyaçlarımıza göre seçilen esansiyel yağlar eşliğinde uygulanan bir masaj terapisidir. Terapistimiz, ihtiyaç ve duygu durumlarımıza göre rahatlatıcı, enerji verici, stres azaltıcı ve dengeleyici nitelikli yağları masajımıza katabilir. Dokunma duyumuza şifalı koku unsurlarının eklenmesiyle algılarımız uyanırken anın farkındalığına daha çabuk yaklaşırız. Bu da öz değer duygumuzun pekişmesine ve hem kendimizi hem de stres verici durumlarımızı daha olumlu bir ruh haliyle irdelememize olanak tanır.  

Sıcak Taş Masajı: Isıtılmış pürüzsüz taşların vücudumuzun çakra olarak adlandırılan enerji merkezlerine yerleştirilmesi ile uygulanan bu masaj, hem doğanın elementleriyle hem de şefkati yansıtan sıcak dokunuşlarla rahatlamamızı sağlar. Terapistimiz İsveç masajına benzer hafif basınçlarla kaslarımızı gevşetmeye odaklanır. Sıcak taş masajı, grilerle kaplı soğuk havadan bedenimizin kaskatı kesildiği ve ruhumuzun kasvete eğilebildiği bu kış günlerinde, dolaşımımızı düzenleyip uyku kalitemizi yükselterek bedensel ve zihinsel stresten uzaklaşmamıza yardımcı olabilir. 

Shiatsu: Japonya’da ortaya çıkan Shiatsu, geleneksel Çin tıbbı ile akupunktur yaklaşımını harmanlayan bir terapi yöntemi. Bedenimizdeki Qi enerjisinin serbestçe aktığı meridyenler üzerinde ritmik bir sırayla lokalize parmak basıncı kullanan terapide, Qi dengemizi yeniden sağlamak için akupunktur noktalarımıza iki ile sekiz saniye boyunca basınç uygulanır. Hafif sert yapısıyla enerji tıkanıklıklarımızın giderilmesine fayda sağlayan bu terapi, özellikle duygusal birikmelerle baş ve kas ağrılarına maruz kaldığımız, kendimizi bitkin ve zayıf hissettiğimiz stres durumlarında başvurabileceğimiz bir yöntem. 


Thai Masajı: Thai masajı, Shiatsu ile benzer bir felsefeye sahip. ‘Sen çizgilerimize’ odaklanan bu terapide terapistimizin çekme, sallama ve germe gibi yönlendirmeleri sonucu bir dizi yoga duruşuna hizalanır ve esneriz. Destekli yoga olarak da anılan bu masaj türü, diğer masajlara göre daha sert ve enerjik yapıdadır. Kendimizi terapistin eylemlerine güvenle emanet ederken bedenimizin kazandığı esnek rahatlama sonucunda, zihin-beden-ruh bağlantımızın dengesine geri kavuştuğunu daha derinden hissedebiliriz. 

Derin Doku Masajı: İsveç masajındaki gibi teknikleri, daha sert ve derin bir basınçla uygulayan derin doku masajı, yorucu bir hayat akışına ve ağır duygusal deneyimlere sahip olduğumuzda bize büyük yarar sağlayabilir. Kaslarımızın alt tabakalarında (fasyada) yüklendiğimiz travmaları çözümlememize ve bedenimizle bağlantımızı güçlendirmemize yardımcı olur. Seanstan sonra birkaç gün ağrı yaşayabiliriz. Ancak sonrasında kendimizi daha merkezlenmiş ve “topraklanmış” hissederiz. Bu ise kök salmaya yüz tutmuş stres seviyelerimizde daha uzun süreli ve etkin azalmalar yaratabilir. 

Bütünsel sağlığımıza faydalı diğer masaj türleri için “Verimli Bir SPA Deneyimi için Popüler Masaj Teknikleri” yazımıza da göz atabilirsiniz.

Özetle, masaj terapisi kendimizle buluşmayı amaçladığımız yaşam yolculuğunda, bedensel, zihinsel ve ruhsal bağlantılarımızı güçlendirip öz sevgimizi pekiştirme kabiliyeti ile yeniden dengelenip merkezlenmemize ve nihayetinde daha esenlik dolu bir yaşam tarzına kavuşmamıza yardımcı olmaktadır.

Masajın katkıları her daim ve her yönden bizimle olsun…

Benzer Yazılara Göz Atın

Yenilikleri Kaçırmayın

Spatopia'nın güncel Spa & Wellbeing içeriklerinden haberdar olmak için kaydolun.