Yoğun bir çalışma dönemi geçirdiniz ve bu güneşli sezonda tek istediğiniz güzelce dinlenmek. Fakat birkaç haftadır çektiğiniz ağır kas ağrıları bir türlü peşinizi bırakmıyor. Belki geçen hafta tutulan sırtınıza şimdi bir de bel ağrıları eklendi, uyutmayan baş ağrıları da cabası…
Dikkatli olun; keza basit bir tutulmanın ötesinde, miyofasyal doku ağrısı yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda ise daha özel ve hedef odaklı bir yaklaşıma ihtiyacınız olabilir. Diğer bir deyişle, miyofasyal serbest bırakma terapisine…
Miyofasyal doku, tüm vücudunuza yayılan esnek ve dinamik bir sinirsel doku ağıdır. Kolajen ve elastin liflerinden oluşan bu doku, kaslarınızı ve kemiklerinizi destekleyerek birbirine bağlar ve organlarınızı korur. Hareketlerinizin dengeli, sinerjik ve akıcı olmasını sağlar. Duruşunuz, kas-iskelet sisteminizin eylem ve yük kabiliyeti ile solunum rahatlığınız, miyofasyal dokunuzla çok bağlantılıdır. Bunun gibi, sinirsel niteliği ve hücreler-arası iletişim göreviyle tüm bedensel ve zihinsel hafızanızın “kayıtlarını” tutar. Genetik olarak miras aldığımız ya da çocukluğumuzda yaşayıp unuttuğumuz travmalar dahi fasyal hafıza matrisimize kaydedilir.
Görünüm olarak yumuşak ve elastik, file benzeri bir kılıfa benzetilebilir: ne kadar dolarsa o kadar esner ve genişler. Tabi sağlıklı olduğu sürece…
Ani olsun, zamana yayılan olsun; fiziksel, zihinsel ve/veya duygusal travmalarımızın ya da bu travmalara verdiğimiz tepkilerin miyofasyal sistemimizde kronik sertleşme, yapışma veya kurumalar olarak kendini göstermesi çok olasıdır. Bu durum kan dolaşımımızı da bozarak dokuda iltihaplanmalara ve “tetiklenme noktaları” denilen düğümlenmelere sebep olur. Ve sonuçta kronikleşen ağrılara, hareket tutukluklarına ve hatta nefes alma zorluğu, depresyon, anksiyete gibi hem fiziksel, hem de zihinsel ve ruhsal sorunlara maruz kalırız. Ve uygun şekilde tedavi edilmediklerinde, hissettiğimiz olumsuz etkiler muhtemelen giderek artar.
İşte tıp dilinde genel olarak miyofasyal ağrı sendromu denilen bu ağrıları tedavi etmek ve benliğimizdeki etkilerini hafifletmek amacıyla geliştirilen psikoterapötik masaj terapisine, miyofasyal serbest bırakma terapisi deniyor.
Miyofasyal serbest bırakma neden özel bir masaj terapisi? İsveç masajı gibi normal rahatlatıcı masajlar yetmiyor mu? diye sorarsanız yanıtımız, “Yetmemesi oldukça muhtemel” olacak.
Bir kere miyofasyal dokuyu gevşetmek için ağrının tetiklenme noktasını bulmak gerekiyor ki bu yüzeysel deri ve kas ağrılarını tespit etmekten biraz daha çetrefilli… Çünkü fasya, vücudumuzun tamamına yayıldığından ağrımız da buna paralel ilerleyerek kas-iskeletin birleşme/kesişme noktalarından yayılabiliyor ve/veya vücudumuzun farklı bölgelerine dağılabiliyor. Ayrıca, miyofasyal serbest bırakma üst doku katmanlarından daha derine inerek, fasyanın en derin katmanı da dahil üç katmanını birden hedef alıyor. Böylece çözülmemiş travmalarımızın hafızasını tutan miyofasyal matrisimize kadar ulaşılması amaçlanıyor.
İşte bu nedenlerle miyofasyal serbest bırakma terapisi, diğer masaj terapilerine nazaran daha geniş ve derin açıdan miyofasyal dokuya odaklanan, özel bir teknik.
Miyofasyal serbest bırakma, psikoterapötik masaj teknikleri ile yapılıyor. Masaj süresince terapist, dirseklerini, parmak eklemlerini ve kimi zaman köpük rulo veya top gibi araçları kullanarak miyofasyal dokuya yoğunlaşıyor.
Miyofasyal doku sırtta, boyunda ve kollarda; baldırlarda, kalçalarda, uylukta ve ayaklarda; başta ve çenede sertleşebilir/gerginleşebilir. Terapist, masajın başında bu sert ve gergin bölgeleri belirlemek ve hareket/esneklik kaybının derecesini anlamak için zaman harcar. Terapistiniz, bölgelerine göre hafif basınçlar veya sürekli düşük esnetme hareketleri uygulayarak gerginliği serbest bırakmaya çalışır.
Masaj yapılan alan, ağrı hissettiğiniz bölge değilse şaşırmayın. Dediğimiz gibi; miyofasyal serbest bırakma ağrı hissettiğiniz yerden ziyade, ağrınızın ister fiziksel, ister ruhsal ve/veya zihinsel olsun, en temel kaynağını ve bundan etkilenen kas sisteminizi hedef alır. Ve kas sisteminizdeki tetiklenme noktaları rahatlatılarak vücudunuzdaki tümsel gerilim azaltılmaya çalışılır. Terapistiniz bölgedeki miyofasyal dokunun yumuşadığını ve esnediğini hissedene kadar süreç aynı tetiklenme noktasında devam eder, sonra diğer tetiklenme noktalarına geçilerek tekrarlanır.
Miyofasiyal serbest bırakma terapisi, eğitimli ve tecrübeli masaj terapistlerinin ve fizik tedavi uzmanlarının yanı sıra, osteopatik doktorlar ve kiropraktörlerden de alınabilir. Fakat ağrının temel kaynağını tanımlayabilecek ve çözebilecek eğitimli bir uzmandan alınması çok önemli. Çünkü terapi, yüksek yeterliğe yönelik özel bir eğitimi gerektiriyor.
Eğitimli ve uzman bir uygulayıcıdan alındığında terapi;
Bu da, kronik ağrılarınızın hafiflemesine ve birikmiş stres seviyenizin düşmesine olanak tanır. Öyle ki terapi ile miyofasyal dokunuzda bilinçli veya bilinç-dışı olarak “kaydettiğiniz” yoğun ve birikmiş hislerinizin ve zihinsel işleyişlerinizin kaynağına inilmesiyle, yaşadığınız ruhsal ve zihinsel sıkışmalar da çözülmeye başlar ve ana dönerek “mindfulness” seviyesine ulaşmanız kolaylaşır.
Diğer terapötik yaklaşımlar gibi miyofasyal serbest bırakma da kişisel ihtiyaçlara göre tekrarlı uygulamalarla etkilerini gösterebilen bir terapi. O yüzden bu faydaları tek bir masajla uzun vadeli şekilde elde etmeyi ummak fazla iyimser bir beklenti olabilir. Uzmanlar da bu terapiyi, doktorunuzca/terapistinizce tavsiye edilen düzenli aralıklarda ve miktarda almanızı öneriyor.
Örneğin kolunuzdan veya bacağınızdan birini kullanmanızı kısıtlayan esneklik ya da fonksiyon kaybı hissediyorsanız ya da başınızda, belinizde veya sair kas bölgelerinizde yoğun baskı ve ağrı hissediyorsanız miyofasyal serbest bırakma terapisi size göre olabilir. Bunun gibi, Temporo-Mandibular Eklem (çene) bozukluğu, venöz yetmezliği, karpal tünel sendromu, fibromiyalji ve kronik migren ağrıları olan hastalarda da bu terapi yöntemine başvurulabiliyor.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi fasyanız beden-zihin hafızasının kayıt matrisi olduğundan post-travmatik stres, depresyon, anksiyete sorunları yaşayanlar da miyofasyal serbest bırakma terapisinden yararlanabilir. Halihazırda, dünyaca ünlü fizik tedavi uzmanı John F. Barnes’ın miyofasyal serbest bırakma yaklaşımından da esinlenerek bu terapiyi psikiyatrik tedavilerinde uygulayan birçok uzman doktor bulunuyor.
Mevcut bilimsel çalışmalar, miyofasyal serbest bırakma terapisinin örneğin kronik sırt ağrılarına, fibromiyalji ağrıları gibi ağrılara iyi geldiğini, miyofasyal dokuya yumuşak esnekliğini geri kazandırdığını ve stres seviyelerini düşürdüğünü genellikle desteklemekte.
Fakat miyofasyal terapi tekniği uygulayıcısına göre farklılık gösterdiğinden ve bir bilimsel araştırmada kullanılan terapistler diğer çalışmada kullanılmadığından, elde edilen bulgular benzeri olsa dahi birleştirilebilir olamıyor. Ayrıca miyofasyal ağrının seviyesi, temel kaynağı/tetiklenme noktası ve kendini gösterdiği bölgeler kişiden kişiye farklılık gösterebileceğinden terapinin sıklığı, miktarı ve verimi konusunda da nihai tavsiyelerde bulunmak zorlaşıyor.
Yine de, mevcut bilimsel çalışmaların çoğunlukla terapinin faydalarını desteklediğini söyleyebiliriz.
Miyofasyal serbest bırakma terapisi, görece pek bir risk taşımaz. Bu nedenle kronik olmayan ağrılarda dahi doktorların da tercihen -özellikle ameliyattan kaçınmak isteyenlere- tavsiye ettiği bir yöntem.
Ancak terapiyi uzman ve sertifikalı bir uygulayıcıdan almanızın önemini bir kez daha vurgulayalım. Miyofasyal serbest bırakma masajı zaten doğası gereği diğer rahatlatıcı masajlara nazaran daha yoğun ve ağrılıdır. Fakat yanlış uygulanan bir masajla bu ağrılar katlanılmaz seviyede olabilir, hatta masajınız daha fazla ağrıya, iç kanamalara ve dokuda ağır sinir hasarına yol açabilir.
Ayrıca özellikle;
miyofasyal serbest bırakma terapisine başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.
Sonuç olarak miyofasyal serbest bırakma, diğer medikal yöntemlere göre daha az risk taşıdığından, özellikle operasyonel tedavi almadan (önce) kronik ağrılarınız ve hatta kısa süreli olsa da gündelik hayatınızı ve iyi olma halinizi etkileyen kas ağrılarınız için değerlendirebileceğiniz bir terapi. Fakat her halükârda doktorunuzdan ön onay almanız değerli…
Suyun yatıştırıcı gücünün, doğanın dinginleştirici...
Devamını OkuHayatımız bir tuval gibidir; fırçanın her darbesi...
Devamını OkuBeden, zihin, ruh... Kendimizin sağlıklı, dengeli ve...
Devamını Oku